KÖMÜR KARASI,
YÜZÜNÜZÜN KARASINDAN DAHA KUTSAL…
Yakın. Çok
yakın.
Acının her
boyutunu gördüğümüz bir hadiseyi daha yaşadık. Bu ülke bu acıların benzerlerini
çok gördü. Aynı zaman diliminde yaşanan depremler oldu, heyelanlar, çığ
felaketleri, yine maden kazaları, yangınlar, patlamalar oldu.
Bu ülkenin insanı,
ülkemin insanı tüm bu acıları metanetle ve soğukkanlılıkla atlatmasını bildi
ama siz bunun üzerinden nem’alanmak isteyen ölü sevici, mezar soyucu, soysuz
güruh, siz ne ölüden, ne ölümden, ne fekaletten, ne kazadan, ne afetten, ne
kaderden, ne kederden anlıyorsunuz? Anladığınız tek şey içinizde bulunan
huzursuzluğu dışa vurmak için fırsat kollamak.
Psikologlar
sizin gibi hasta ruhlu insanları herhangi bir sınıfa dahi koyamıyorlar. Sahi
siz nesiniz, necisiniz? İmanınız yok mu? Siz Allah azze ve celle’ye inanmıyor
musunuz? Bazılarınızın ağzından duydum inanıyoruz diye. Ancak bu nasıl bir
inanç, nasıl bir insanlık, nasıl bir duyarsızlık?
Sahi sizin
ahlakınız yok mu? Yani açık ve net bir şekilde soruyorum. Siz ahlaksızmısınız.
Çünkü islam inancına göre Din Ahlaktır. Eğer ahlakınız yoksa dininizde yoktur,
dininiz yoksa zaten ahlakınız, ahkamınız, yüreğiniz, inancınız, imanınız,
vicdanınız, insafınız, insanlığınız, onurunuz, şerefiniz, haysiyetiniz kısaca
kutsal saydığımız değerlerin hiç birisi yok sizde.
Yatakla,
tuvalet arasında bir hayat sürmek size ne kadar normal geliyor anlamıyorum.
Unutmayın bu toprağın birde altı var. Şu an üstünde yürüdüğünüz toprağın birkaç
gün sonra altına ineceksiniz. Birileri sizi sırtında taşıyacak, birileri,
hayatınız boyunca gösterdiğiniz ve yaşayıp yaşattığınız onca huzursuzluğa
rağmen cenaze namazınızı kılacak, kıldıracak, birileri “bu millete soma faciası
müstehaktır” diyecek kadar alçalmış varlığınız için “Merhumu nasıl bilirdiniz?”
diye soracak ve sorduğu diğerleri de “iyi bilirdik” diye şahitlik edecek. Ne
acı bir durum.
Dün Allah ve
Rasulüne küfrederek beni toprağa gömmeyin, yakın diyecek kadar inancına yabancı
ve imanına düşman olarak ölenlerin ardından söylendiği gibi talkın verilecek.
Toprağa yatırılırken göz yaşı dökülecek ardınızdan. Alkışlanacaksınız belki de
ama unutmayın bitmeyen ve ölçüsünü aklımızın hafsalamızın almayacağı,
alamayacağı kadar büyük bir azap sizi bekliyor.
Gelin yol
yakınken bu imansızlığınızdan dönün, tövbe edin, hidayete erin, insanların
içinde insan gibi yaşayın, yaşamayı öğrenin. Bulunduğunuz yerden, baktığınız
pencereden görünen manzara gerçekten karanlık, puslu ve insanın onuruna
yakışmayacak görüntüler sergiliyor. Bu yüzden ağzınızdan çıkan kelimeler kubur
farelerine denk sürdürdüğünüz hayatın aynası oluyor. Çıkın o çukurdan, kafanızı
kaldırın ve güneşin parlaklığını bir kere görün. Aşık olun o güneşe inanın bir
daha bırakamayacaksınız, bir kere görseniz zaten, bırakamazsınız.
Somada vefat
eden kardeşlerimizin üzerinden siyaset yapmaya çalışan, nem’alanan, kendine pay
çıkarmaya çalışan, bu hadisenin üzerinden masum insanlara küfreden, hakaret
eden, beddua eden zavallıları okuyorum, görüyorum hatta duyuyorum. Bunların
tamamına zavallı demekten başka bir şey gelmiyor elimden. Gerçekten çok
zavallısınız ve karanlıkta yaşayan yarasalar gibi sadece etrafa yaydığınız ses dalgalarının
size aksettirdiği yönlere doğru uçmaya çalışıyorsunuz. Ama habire duvarlara
çarpıyorsunuz. Gözleriniz kör olduğu içinde çarpmaya devam ediyorsunuz.
Ancak
yarasalarla aranızda çok büyük bir fark var. Onlar kendilerini yaratan
Rablerini, kendi hal dilleriyle teşbih ederler. Siz mevcudatın en şereflisi
olarak halkedilmenize rağmen zikretmek şöyle dursun inat ve ısrarla küfretmeye
devam ediyorsunuz.
E şimdi siz
bunları görüp duyup bunlara zavallı yaratıklar demekten başka ne yapabilirsiniz
ki?
Yakıp yıkıyor,
toplumun her kesiminden insanın bulunduğu ortama huzursuzluk vermeye devam
ediyorlar. Neymiş Soma’da devlet suçluymuş. Sabredin, bekleyin zaman her şeyi
gösterecek. Sonra utanacak olan sizlersiniz. Ama pardon. Sizde yüz yok ki
utanasınız. Dün gezi parkında da aynı herzeleri yediniz ve hala yüzsüz bir
şekilde bu toplumun içinde yaşamaya, bu ülkenin topraklarının üzerinde
hayatınızı sürdürmeye ve hiç utanıp arlanmadan nimetlerinden istifade etmeye
devam ediyorsunuz. Madem sevmiyorsunuz, madem kabul etmiyorsunuz ve madem
istemiyorsunuz o vakit terk edin gidin. Onu da yapacak kadar onurlu
olmadığınızı biliyoruz. Bu yüzden sadece zavallısınız diyebiliyorum. Çünkü
kelime dağarcığım sizleri tarif edecek başka bir şey barındırmıyor.
İnanın o
madende şehit olanların yüzlerine ve bütün bedenlerine bulaşan kömür karası var
ya, sizin yüz karanızın yanında binlerce kere yıkanmış kutsal bir siyahlıktır.
Çünkü o siyahlığın içinde helal kazancın ve temiz alın terinin tüm izlerini
görebilirsiniz.
Ama sizin
yüzünüzün karalığında ruhunuzun tüm siyahlığının ve haysiyetsizliğinizin izleri
var farkında değilsiniz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder