
genç adam elini cebine attı, paketindeki son sigarayı çıkardı. gecenin ilerleyen saatinde açık bir yer bulabilir miyim diye düşünmeden yaktı sigarasını. derin bir nefes çekti ve sanki içindeki tüm sıkıntıyı dumanla birlikte havaya bıraktı. ne diyorsun diye sordu tekrar umutlu bir sesle. genç kızın suskunluğu devam ediyor, yine, babasının ölmeden önce aldığı, giymeye kıyamadığı, sadece buluşmaya geldiğinde giydiği siyah rugan ayakkabılarının ucuna bakmaya devam etti. Amcası parkın dışında bekliyordu. bitir demişti yoksa ben bitiririm. susmaktan başka ne yapabilirdi ki. aşk mı? amcası karın doyurmuyor demişti. ama gönül doyuruyor diyemedi, diyemeyecekti de. amca baba yarısıydı. peki ya babalar niye vakitsiz ölürdü ki?
bu sırada parkın bekcisi yanlarından geçerken tehditkar bakışlarla ikisine birden homurdandı. gecenin bu vaktinde hırlımıdır, hırsızmıdır nedir ulan bunlar, ne oturuyorlar iki saattir. aslında kendi kendine söyleniyordu ama oturanlara duyurmak için sesini yüksek perdeden kullanmıştı. genç adam bekçinin yüzüne baktı öylesine. bekçi bu bakıştan hiç bir şey anlamadı. korkuttum şimdi kalkar giderler diye düşündü ve temkinli adımlarla bankların arkasına yöneldi. orası soteydi. hem oturanları görür, hem kendini emniyete alırdı. genç adam sonra gözlerini genç kadına çevirdi. ayağa kalkmıştı. oturduğundan beri ayak uçlarına bıraktığı gözlerini kaldırıp genç adamın gözlerinin içine baktı. uzun uzun, dolu dolu. yine hiç bir şey söylemeden öylece durdu. sonra döndü ve ardına bakmadan geldiği yöne doğru yürüdü karanlığın içine. kedide kalktı genç kızın peşine. yalanıyordu. tam çocuk oyun alanının köşesini dönerken geriye dönüp hala ayakta dikilen ve arkalarından bakmakta olan genç adama gözlerini çevirdi. sonra çoktan köşeyi dönüp parkın çıkış kapısına varmış genç kızın gittiği yöne baktı, yavruları açtı ve köftecinin oraya uğrayıp üç beş parça bir şeyler bulmalıydı. parkın ana girişindeki seyyar köfteciye ve arabasından yayılan kızarmış köfte kokusuna doğru yürüdü
. bu insanoğlunu anlamak mümkün değil diye düşündü kedi aklıyla. acaba bunların süt isteyen yavruları yokmuydu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder